يد
Müntehab-ı Lugat-ı Osmaniye - يد maddesi. Sayfa: 562 - Sira: 16

İlaveli Müntehab-ı Lugat-ı Osmaniye - يد ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
يد güncel sözlüklerde anlamı:
"); yed ::: (a. i. c. : eyâdî, eydî, yüdî) : 1) el. (bkz. : dest). 2) kuvvet, kudret, güc. 3) vardım. 4) vâsıta. 5) mülk.
yed be yed, yeden biyedin ::: elden ele, doğrudan doğruya, vasıtasız.
yed-i adil ::: huk. münâzaalı şeyin saklanması ve idaresi kendisine verilen kimse, fr. sequeslre, consignataire. (bkz. : yed-i emin, yed-i mürtekin).
yed-i beyzâ ::: (en beyaz el) : Hz. Musa'nın Fir'avune karşı; mucize olarak görünen parlak eli,
yed-i emîn ::: kanunen güvenilir kimse olarak seçilen kişi.
yed-i husûmet ::: huk. bir malı, mülkü olarak elinde bulunduran kimsenin yedi. [meselâ : bir kimse diğer kimsenin elinde bulunan bir malın kendisine âit olduğunu iddia eder ve müddeâaleyh de o malın kendi mülkü olduğunu dermeyân eylersa bu müddeâaleyhin yedi, yed-i husûmet olmuş olur]
yed-i mürtehin ::: huk. (bkz. : yed-i adil, yed-iemîn). '
yed-i niyabet ::: huk. başkasının malını ona niyâ-beten elinde bulunduran kimse, [meselâ : bir kimseye sahibi tarafından veda olarak bırakılan mal üzerinde o kimsenin yedi gibi]
yed-i tâir ::: kanad.
yed-i tasarruf ::: sahiplik, sâhibolma.
yed-î tûlâ ::: (en uzun el) : tam, çok geniş bilgi [bir sahada]
yed-i vâhid ::: inhisar usûlü, "tekel.
yed-ullah ::: Allah'ın kudreti.
yed-üd-dehr ::: zamanın uzaması.
yed-ür-rih ::: rüzgârın kuvveti.
yed-üt-tâir ::: kuşun kanadı.