بحر
Müntehab-ı Lugat-ı Osmaniye - بحر maddesi. Sayfa: 104 - Sira: 19
İlaveli Müntehab-ı Lugat-ı Osmaniye - بحر ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
بحر güncel sözlüklerde anlamı:
bahir ::: (a. i.) : deniz, (bkz : bahr, deryfi).
Bahr ::: (a. i. c. : bihâr, ebhâr, ebhur, buhur) : 1) deniz. 2) büyük göl veya nehir.
Bâhr-i Ahdar ::: Hint okyanusu.
Bahr-i Ahmer ::: Ktzıldeniz, Şap denizi.
Bahr-i Ebyaz ::: İskandinavya yarımadasının doğusunda Novaya Zemliya adasına kadar olan deniz..
Bahr-i Hazer ::: Hazer denizi.
Bahr-i Kulzum ::: Şap denizi, Kızıl deniz.
Barh-i Lût ::: Filistinde, seviyesi denizden çok aşağıda ve çok şaplı bir göl.
Bahr-i Muhiti Atlâsî ::: Atlas okyanusu.
Bahr-i Muhît-i Kebîr, Bahr-i Muhît-i Mutedil ::: Büyük okyanus, Pasifik okyanusu.
Bahr-i Muhit-i Şimalî ::: İskandinavya yarımadasının batısından İngiltere adalarına kadar uzanan deniz.
Bahr-i Muhît-i Hindî ::: Hind yarımadasının doğusunda kalan deniz.
Bahr-i Mutavassıt ::: Akdeniz.
Bahr-i Müncemid-i Cenubî ::: cenup (güney) kutbunu çeviren deniz.
Bahr-i Müncemid-i Şimalî ::: şimal (kuzey) kutbunu çeviren deniz.
Bahr-i Rûm ::: Akdeniz.
Bahr-i Sefîd ::: Akdeniz.
Bahr-i Siyah ::: Karadeniz.
Bahr-i Sükûn ::: (bkz : Bahr-i lût). [sularının son derece kesîf oluşundan üzerinde hiç bir dalga bulunmadığından bu ad verilmiştir].
Bahr-i Umman ::: Arap yarımadasının güneyi ile İran güneyi arasında kalan deniz.
::: 3. aruz'da aslî bir vezinle ondan doğan vezinler mecmuası. Bunlardan Arap nazmı hâricinde kullanılan bahirler şunlardır
1) hezec ::: (neşeyle şarkı söyleme) :
::: a) mefâîlün, mefâîlün, mefâîlün, mefâîlün.
::: b) mefâîlün mefâîlün, faulün.
::: c) mefâîlün, faulün, mefâîlün, faulün.
::: d) mef'ûlü, mefâîlün, mef'ûlü, mefâîlün.
::: e) mef'ûlü, mefâîlü, mefâîlü, faulün.
::: f) mef'ûlü, mefâîlün, faulün.
::: g) mef'ûlü, mefâîlü, faulün.
2) recez ::: (Titrek) :
::: a) müstef'ilün, müstef'ilün, müstef'ilün, müstef'ilün.
::: b) müfte'ilün, müfte'ilün, müfte'ilün, müfte’liün,
::: c) müfte'ilün, mefâilün, müfte'ilün, mefâilün.
::: d) müfte'ilün, müfte'ilün, fâilün. (bkzserî').
::: e) müstef'ilâtün, müstef'ilâtün.
::: f) mefâilün, mefâilün, mefâilün, mefâilün.
3) remel ::: (koşan) :
::: a) fâilâtün, fâilâtün, fâilâtün, fâilün.
::: b) fâilâtün, fâilâtün, fâilün.
::: c) fâilâtün (=failâtün), fâilâtün, fâilâtün, failün ( =fa'lün ).
::: d) fâilâtün (=failâtün), failâtün,failün ( =fa'lün).
4) münserih ::: (akıcı) :
::: müfte'ilün, fâilün, müfte'ilün, fâilün.
::: müstef'ilün, faulün, müstef'ilün, faulün.
5) muzâri' ::: (benziyen) :
::: mef'ûlü, fâilâtü, mefâîlü, fâilün.
::: mef'ûlü, fâilâtün, mef'ûlü, fâilâtün.
6) müctes ::: (kopmuş) :
::: a) mefâilün, failâtün, mefâilün, failâtün.
::: b) mefâilün, failâtün, mefâilün, failün (=fa'-lün).
7) serî' ::: (çabuk) :
::: a) müfte'ilün, müfte'ilün, fâilün. (bkzre-cez, d).
8) hafif ::: (hafif)
::: a) fâilâtün (= failâtün), mefâilün, failün (=fa'lün).
9) mütekarib ::: (yakın) :
::: a) faulün, faulün, faulün, faulün.
::: b) faulün, faulün, faulün, faul.
10) kâmil ::: (yetkin) :
::: a) mütefâilün,fâilün,mütefâilün,mütefâilün.
::: b) mütefâilün, faulün, mütefâilün, faulün.
11) tavîl ::: (uzun) :
::: [her mısraı, 15-20 ve hattâ daha fazla "fai-lâtün" (birincisinde "fâilâtün" de olabilir) ile bir "failün (= fa'lün)" den terekkübeder : Bu, oka-dar kullanışlı değildir].
::: 4. mec. Çok bilen, bilgisi geniş olan kimse, (bkz : bahir).
bahr ::: deniz
bahr ::: deniz
bahir ::: (a. i.) deniz, (bkz : bahr, deryfi).